Bu blog en iyi Internet Explorer'da 1024 * 768 çözünürlükte görünür...

SINIR TANIMAYANLARDAN JETTFON...

Gönderen İlayda Güngör on 4/26/2009 11:15:00 ÖÖ yorum (0)




Telefonlar ve telefonla konuşmak.. Hangimiz vazgeçebilir ki telefonlarımızdan, telefonla konuşmaktan. İstediğimiz an istediğimiz kişiye ulaşmaktan. Telefonlar hayatlarımıza o kadar girmiştir o kadar yer etmiştir ki artık, telefonlarımızın olmadığı bir hayatı düşünemeyiz bile.
Bu iletişimin bir de maddi boyutu var tabiki. Hatta belki de çoğumuz için en önemli boyutu, özellikle de bugünlerde içerisinde bulunduğumuz gibi kriz ortamlarında.
Maddi boyutun önemli olduğu durumlarda da telekomünikasyon şirketleri yeni tarifeleriyle ve yaptıkları kampanyalarla ön plana çıkmaya çalışmaktadırlar. Özellikle son yıllarda çoğu kişinin elinde bir cep telefonu olması ve telekomünikasyon şirketlerinin yapmış oldukları büyük atakla sabit hat kullanımı büyük oranda azalmış ve insanlar neredeyse tamamen cep telefonu kullanmaya yönelmişlerdir. Bu durum ülkemizde faaliyette bulunan sabit hat şirketi olan Türk Telekom’ u da bir atak yapmaya, yeni kampanyalar üretmeye, yeni tarifeler çıkarmaya zorlamıştır. Türk Telekom da bugünlerde çıkardığı yeni tarifelerle sabit hat kullanımını daha cazip hale getirmeye çalışmaktadır. Türk Telekom’ un en son çıkardığı tarife olan Jettfon’ la kullanıcılar ayda belli bir sabit ücret ödeyerek şehir içi ve şehir dışındaki tüm sabit hat kullanıcılarıyla sınırsız bir şekilde konuşabileceklerdir. Önce Jettvel sonra Jettfon' la Türk Telekom’ un sabit hatlara yönelimi arttırmaya çalıştığı açıkça görülmektedir. Bu yeni tarifenin reklam kampanyasını da yine daha öncekiler gibi Cem Yılmaz yürütmektedir ve reklamında da yine Cem Yılmaz oynamaktadır. Türk Telekom Cem Yılmazlı reklamlarla birlikte, halkın ünlü komedyene olan sempatisini kullanmayı amaçlayarak tarifeyi büyük bir kullanıcı kitlesine duyurmaya çalışmaktadır.
Bakalım Türk Telekom’ un Cem Yılmaz seçimi ve Cem Yılmaz’ ın yürüttüğü reklam kampanyası bu yeni tarifeye yeteri kadar dikkat çekebilecek mi ve Türk Telekom hedeflenen kullanıcı kitlesine ulaşabilecek mi..

*ONITSUKA TIGER VENDİNG MACHINE*

Gönderen İlayda Güngör on 4/25/2009 02:00:00 ÖS yorum (0)



Hepimizin olmazsa olmazlarındandır alışveriş... Özellikle giyime, ayakkabıya, aksesuara talebin hiçbir zaman azalamayacağı şüphesiz bir gerçek.
Modaya göre giydiklerimiz değişir, vitrinler değişir; ama ayakkabıya daha uzun soluklu bir eğilim vardır hep... Bunun en somut örneklerinden Converse yıllardır başarıyla ayaklarda kalmayı başarıyor. Converse bu kadar popüler olmadan önce de moda olmayı başarmış markalar oldu hep; ama hiçbiri Converse kadar başarılı olmayı başaramadı desek yanlış olmaz sanırım.
Günümüzde Converse' in başarısına ortak olma yolunda ilerleyen bi marka var. Bir Japon markası olan Onitsuka Tiger' a eğilim her geçen gün artıyor. Converse kadar yaygın olmamasına karşın her geçen gün Onitsuka Tiger meraklıları çoğalıyor.
1949 yılında Onitsuka olarak kurulan şirket geleneksel spor ayakkabı anlayışına orjinal fikirler getirerek dikkatleri üzerine çekti. Japonya' daki ilk basketbol ayakkabısını tasarlayan Tiger rahat yapısı ve dizaynıyla kısa zamanda başarıyı yakaladı ve 1960' tan itibaren sadece Japon sporcuların değil diğer yabancı sporcuların da tercihi haline geldi.
Geçen sene Onitsuka Tiger yepyeni bir satış tekniği ile rakiplerini şaşırttı. Londra Carnaby Caddesi' ne yerleştirilen bir makineyle müşterilerine ulaşmayı hedefleyen Tiger, bu ilginç fikri Uniglo' dan almışa benziyor. Uniglo geçtiğimiz senelerde kıyafetleri makineler yoluyla satma fikrini ortaya çıkardı. İlgi gören bu trende geçtiğimiz sene Onitsuka Tiger da katılmış oldu.
Makinede Mexico 66 adlı tek bir model var ve sadece 24 çift bulunuyor. Bir diğer olumsuz özellik ise yalnız 6 numarası bulunması ve makineden alınan ayakkabıların iadesinin olmaması. İlgiyi arttırmak için önceden ilan edilen günlerde bedava ayakkabı kazanma şansı sunuluyor. Bedava ayakkabılar için verilen kartlar sadece makinelerden değerlendirilebiliyor; fakat makinede ayakkabı kalmadığında bu kartları değerlendirme imkanı yok.
İlginç bir satış tekniği olan bu makinenin Londra' da ne kadar ilgi gördüğünü bilemiyorum; ama Türkiye' de böyle bir hizmetin nasıl muamelelerle karşılaşabileceğini tahmin etmek zor olmaz sanırım...



Bu blog en iyi Internet Explorer'da 1024 * 768 çözünürlükte görünür...